Alt çene ile kafa tabanının yaptığı ekleme çene eklemi denir. Tıbbi ismi Temporo-mandibular eklem kısaca TME olarak isimlendirilir. En sık kullanılan eklemdir. Bütün yeme ve konuşma fonksiyonlarında aktif rol oynar.
Çene Ekleminin Yapısı Nasıldır?
Çene eklemi çoğu eklem gibi fibröz güçlü bir kapsül içerisindedir. Bu kapsül içerisinde özel bir eklem sıvısı sürekli olarak eklemin kayganlığını sağlar. Çene eklemini meydana getiren alt çene kemiğinin eklem içinde bulunan ve kondil denilen bölümü ile kafa tabanındaki eklem yuvası arasında kıkırdak yapıdaki menisküs bulunur. Bu menisküs diskoid şekildedir ve çenenin açılıp kapanmasında, yan hareketlerinde önemlidir.
Kendine ait bir damarsal yapısı bulunmadığı için ortamdaki eklem sıvısından beslenir bu nedenle ortamı sürekli olarak nemli olmalıdır. Eklemde yeterli sıvı olmaz ise yada çene sürekli olarak sıkılıp arada gevşemeler yapılmazsa menisküs yeterli sıvı alış verişini yapamayacağı için yapısı bozulur, yüzeyi pürüzlenerek ses çıkarmaya ve ağrı yapmaya başlar. Bu uzun sürerse eklem yapısı tamamen bozulur ve ağız açılamaz, ağrısız konuşulamaz, yemek yenemez hale gelinir.
Temporomandibular ekleminin çalışma prensibini gösteren yararlı bir 3D animasyon:
Çene Eklemine Bağlı Sık Görülen Şikayetler Nelerdir?
Alt Çenede Şekil Bozukluğuna (Deformiteye) Yol Açan Nedenler Nelerdir?
- Genetik, doğumsal yapı bozuklukları.
- Gelişimsel sorunlar, en sık olarak küçük yaşlarda geçirilen kazalardaki çene ve çene eklemi kırıkları çenenin gelişmesini engelleyebilir.
- Erken yaşlardaki diş çekimleri, çenenin ve yüzün gelişiminde asimetriye neden olabilir.
- Parmak emme alışkanlıkları nedeniyle dişlerde ve çenede gelişimsel sorunlar yaşanabilir.
- Dilin aşırı büyüklüğü çenenin de fazla büyümesine neden olabilir.
1. Eklem Bölgesinde Gelişimi Etkileyen Nedenler
Çenenin, kafatası ile yaptığı eklemdir. Alt çenenin eklem bölgesinde küçük yaşta görülen bir travma (kırık, çıkık, ezilme ) çenede asimetrik gelişmeye ve deformiteye yol açabilir.
Çenede eklem kemiğinin ( kondil ) aşırı büyümesi ya da burada habis olmayan bir tümör gelişimi çenenin tek tarafının fazla uzamasına neden olabilir. Önemli hareket kısıtlılığı oluşabilir.
Bu durumlarda gelişime bağlı olarak çenede ve yüzde asimetri, bir tarafa doğru eğilme, kısa kalma ve dişlerde dizilim sorunları oluşabilir. Bunlara ek olarak ısırım bozuklukları da oluşabilir.
2. Alt Çenenin Dişleri Taşıyan Yatay Bölümünde Gelişimi Etkileyen Nedenler
Bu bölüm çenenin dişleri üzerinde taşıyan kısmıdır. Bütün ısırma, yeme, konuşma fonksiyonları bu bölgede gerçekleşir.
Çenenin bu bölümünde doğumsal olarak ( genetik ailesel ve ırksal özellikler nedeniyle ) gelişme geriliği ya da aşırı gelişme görülmesi mümkündür. Bu gelişme sorunu çenenin hem uzunluk hemde yükseklik olarak küçük kalmasına yol açabilir veya çenenin her açıdan aşırı büyümesine neden olabilir.
Ayrıca bunlar tek taraflı olursa çene ve yüz asimetrik olarak gelişebilir. Bu bölgede küçük yaşta görülen bir travma ya da tümöral gelişimde alt çene geriliğine ya da aşırı gelişmeye neden olarak yüz ve kafada şekil bozukluklarına yol açabilir.
3. Çene Ucunda Gelişimi Etkileyen Nedenler
Alt çene ucunda değişik nedenlerle ( travma veya genetik ) meydana gelen bir gelişme geriliği veya fazlalığı yüzün görünümünü ileri derecede etkilemektedir. Aynı şekilde çene ucunun bir tarafındaki gelişim farklılıkları yüzde ve çenede asimetriye neden olmaktadır.
Alt Çenede En Sık Görülen Bozukluk ve Deformiteler Nelerdir?
Alt çenede çok sayıda ve çeşitte deformiteye rastlanabilir:
1. Alt Çene Geriliği
Gelişme geriliği alt çenenin herhangi bir bölgesinde olabilir. Eğer gelişme geriliği iki taraflı ise bütün alt çene küçük kalır.
Üst çenenin önde alt çenenin geride kaldığı bu deformiteye Class II ısırım bozukluğu ve mikrognati denir. Avrupa ülkelerinde en sık görülen alt çene deformitesidir.
2. Alt Çenede Aşırı Gelişme
Alt çenenin simetrik olarak aşırı geliştiği ve üst çenenin geride kaldığı deformitelere Class III ısırım bozukluğu ve prognati denir. Ülkemizde ve uzakdoğu ülkelerinde en sık görülen deformitedir.
3. Alt Çenede Asimetrik Gelişim Bozuklukları
Alt çenenin tek taraflı olarak gelişim fazlalığı ya da gelişim geriliği yaşadığı durumlarda yüzde asimetriler görülür. Çene bir tarafa doğru kayar ve oklüzyon bozulur, bu deformiteye Laterognati denir.
Çene Ekleminde Sık Görülen Hastalıklar ve Bozukluklar Nelerdir?
1. Çene Eklemi Travmaları ve Kazaları
Zayıf bir kemik ve bağ yapısı olan kişilerde çok kolay bir şekilde çene eklemi çıkık ve kırıkları meydana gelebilir.
Çene eklemi içerisindeki kondil kırıklarında, kırık tedavisi genellikle kapalı yöntemle ve dişler arasına ısırma plağı konarak 3 hafta dişlerin kapatılması ile sağlanır. İleri derecede deplase olmuş kırıklarda eklem ameliyat edilerek kırılan kemik parçaları bir mikro yada mini plakla onarılır.
Çene eklemi çıkıklarında eklem acil olarak repoze edilir. Eklem yerine oturtulduktan sonra elastik bir bandajla 2-3 hafta ağızın aşırı açılması önlenerek tedavi sağlanır. Çene eklemi çıkığı sürekli hale gelmişse eklemin yerinden çıkmasını engelleyecek bir bağ onarımı yada kemik grefti ile eklemin ön kısmı güçlendirilerek çıkık önlenmeye çalışılır.
2. Çene Eklemi Ankilozları ve Ağzın Açılamaması
Çene ekleminin; kondil kırıkları yada eklem yapısını bozacak bir travma, infeksiyon, tümöral bir yapı nedeniyle uzun süre açılamaz hale gelmesine ankiloz denilir. Ankiloz öncelikle kıkırdak seviyesinde olur, ilerledikçe kemik ankiloz meydana gelir. Eklem yüzeyleri iyice bozulur, çene hareketi çok ağrılı ve sınırlanır. Çocuk yaşlarda geçirilmiş çene eklem içi kırıklarında ankiloz çok sık görülür ve çenenin bir tarafında gelişim geriliğine neden olduğu için yüzün asimetrik olmasına yol açabilir. Bu çocuklarda dişlerde dizilim bozuklukları, çürümeler ve beslenememeye bağlı kilo sorunları görülür. Ağız açıklığı çok sınırlı ise kusma durumlarında akciğere aspirasyon sorunları ve solunum tıkanmaları meydana gelebilir.
Genel anestezi ile hasta ameliyat edilerek ankiloz olan eklem açılmaya çalışılır. Teknik olarak uygulanması özellikli bir ameliyattır. Yüz siniri bölgede çok sayıda dal verdiği için çene eklemi ameliyatını sınırlı bir alanda ve görüş açısında yapmak gerekir. Kulağın hemen önünden küçük bir kesi ile girilerek ekleme ulaşılır. Çene ekleminin kapsülü açılarak ankiloza, yapışıklığa neden olan kıkırdak ve kemik doku çıkarılır. Kaslar ve bağ dokusu gevşetilir. Zorlayarak maksimum ağız açıklığı sağlanmaya çalışılır. Eksizyonlar sonrasında eklem bölgesinde oluşan boşluk bir eklem protezi yada silikon blok vb. ile onarılır ve tekrar kemikleşmeyi engellemek, eklemi açık tutmak için ameliyat sonrası hemen çene hareketlerine başlanır.
3. Çene Eklemi Ağrıları
Çene eklemi ağrısı modern toplumlarda hemen her yaşda görülebilir. Bir çok nedene bağlıdır. Kısa süreli, geçici, basit zorlamalara bağlı ağrılar çeneyi istirahat ettirerek ve ağrı kesicilerle tedavi edilirler. Çoğunlukla 1-2 hafta içinde ağrı geçer.
Çene eklemlerinde uzun süre devam eden, kolay geçmeyen, sık aralıklarla tekrarlayan kronik ağrı sık görülür. Bu ağrılar hastanın yaşam konforunu ileri derecede düşüren yemek yemesini, konuşmasını, zaman zaman çalışmasını engelleyen çoğunlukla orta düzeyde şiddeti olan ağrılardır. Ağrılar önce çene ekleminden başlar ancak çoğunlukla yüze, çeneye, baş ve boyna yayılmaya eğilimlidir. Ağrılar bir çok faktöre bağlı oldukları için hastayı bütünüyle değerlendirmek ve detaylı muayene etmek gerekir.
Bu ağrıları çeken hastaların büyük çoğunda yüzde ya da çenede asimetri görülmektedir. Asimetriye bağlı iki çene eklemi eşit seviye ve özellikte olmadığı için eklemden birisine daha fazla yük binmekte bu da aşınmaya ve ağrılara yol açmaktadır. Bu hastalarda görülen bir diğer özellikte gergin yapıda, stresli ve genç olmalarıdır. Bayanlarda erkeklere göre çok daha fazla görülmektedir. Geceleri diş sıkma, gıcırdatma bu hastalarda sıktır.
Öncelikle dişlerle ilgili sorunlar düzeltilmelidir. Çürükler tedavi edilmeli, ısırım bozuklukları düzeltilerek her iki çenenin dişsel yapısının iyi bir şekilde temas etmesi sağlanmalı yani ısırım çok iyi olmalıdır.
Ağrılar geçmez ise veya hastanın şikayetleri şiddetli ise Çene eklemi MR ı çekilerek kıkırdak yapı ve kemik eklem yüzeyleri değerlendirilir. Basit dejenerasyonlar dışında bir patoloji yoksa otodontistlerin hazırlayacağı ısırma plakları gece uyurken kullanılır. Bu uygulama eklemin gece dinlemesini sağlayararak ağrıyı azaltır.
MR sonucunda eğer ön ve arka menisküs bağlarında yırtık ve menisküs hareketlerinde sorun var ise ameliyatla bu bağlar onarılır menisküs yerine getirilerek eklemin normal anatomik yapısı tekrar oluşturulur.
MR sonucu orta düzeydeki çene eklem dejenerasyonlarında eklem içi yıkamalar ve mezoterapi uygulamaları yararlı olmaktadır.
Gergin ve stresli hastalarda sakinleştiriciler, kas gevşetici ilaçlar, çenenin istirahati yardımcı tedavilerdir.
Romatizmal şikayetleri olan hastalarda ise antiromatizmal tedavi ve fizyoterapi yararlı olmaktadır.
4. Doğumsal Eklem Hastalıkları
Nadiren çocuklarda doğumsal olarak çene eklemi anomalileri ve eklem yokluğu görülmektedir. Bu hastalarda zorlu bir tedavi süreci izlenmekte erken dönemde yapılan ameliyatlar sık olarak nüks etmektedir.
5. Çene Eklemi Bölgesinde Görülen Tümöral Gelişimler.
Bölgedeki bütün anatomik yapılardan tümöral gelişim görülebilir ancak nadirdir. Eklemin kendisine ait yapılardan menisküsde kalınlaşma, nadiran kondromlar, osteomlar gelişebilir. Komşu organlardan parotis tükrük bezi en fazla tümöral yapının geliştiği organdır bunlarında % 80 i beningdir.
Bening tümörler büyüklüklerine göre çıkarılarak bölgedeki yumuşak dokularla onarılırlar. Maling tümörler daha geniş çıkarılarak bölgesel yada uzak bölgelerden getirilen dokularla onarılır.
-
Okunan diğer blog yazılarımız:
- Çene Ameliyatı
- Çene Cerrahisi
- Ortognatik Cerrahi